7 Gün
Takvimli
Çoklu
___
26 Nisan – 2 Mayıs 2025 Bilinmeyen Endülüs gezisi
6 gece 7 gün 4 yıldızlı otel konaklamalı
Türk Hava Yolları ile ulaşım
İki kişilik odada kişi başı: 1.800 EUR
Tek kişilik oda farkı: 340 EUR
0-2 Yaş: 200 EUR
2-11 Yaş: 1.400 EUR (2 yetişkinle aynı odada konaklama şartıyla)
İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde, saat 04.30’da buluşuyoruz ve check-in işlemlerinin ardından Türk Hava Yolları’nın TK 1303 sefer sayılı uçağı ile saat 07:25'de Malaga’ya uçuyoruz.
Yaklaşık 4 saat 30 dakikalık bir uçuşun ardından saat 11:05'te Malaga Havalimanı’na varmış oluyoruz. Bagaj ve pasaport işlemlerinden sonra otobüsümüze geçip tipik bir Akdeniz şehri olan Malaga’yı geziyoruz. İlk olarak Malaga'nın Botanik Bahçelerini, Boğa güreşi arenası Plaza de Toro'yu, Malaga limanını görecek, tarihi kale Gibralforo'dan kenti kuş bakışı seyredeceğiz, ardından ise aracımız ile şehirden ayrılıp, 30 dk mesafedeki Mijas kasabasının yolunu tutuyoruz.
Çiçekler ile süslenmiş sokakları, tarihi beyaz evlerinin güzelliği ile Endülüs'ün gözdeleri arasına girmiş Mijas kasabasını gördükten sonra Ronda'ya yolculuğumuz başlıyor.
E. Hemingway'ın Çanlar Kimin İçin Çalıyor romanında anlatılan, küçük ama etkileyici Ronda. İspanya tarihinde ilk defa boğa güreşlerinin yapıldığı, Tajo nehrinin üzerinde 150 m. yükseklikte bir kayalığa tutunmuş, İspanya'nın en eski ve aristokratik yerleşimlerinden biri olan ve 700 yıl boyunca Müslümanlar tarafından yönetilen Ronda'da eski şehir ile modern yeni şehri birbirine bağlayan Yeni (San Miguel) Köprüyü, ülkenin en eski Arenası’nı, 17. ve 18. yüzyıldan kalma evlerini ve muhteşem manzarasını göreceğiz.
Ronda'da vereceğimiz serbest zamanın ardından ise Algeciras'a geçiyor ve otelimize yerleşiyoruz.
Sabah kahvaltımızı otelimizde yaparken karşımızda bir İngiliz toprağı olan Gibraltar yani Cebelitarık’ı seyredeceğiz.
Tarık Bin Ziyad'ın Iberia'nın fethi için sahillerine çıktığı ve adını verdiği Tarık Kayası ve iki denizin kavuştuğu Cebelitarık Boğazını göreceğiz. Ardından az ileride bulunan ve Avrupa kıtasının en güney ucunda yer alan ve ismini Tarif İbn Malik'ten alan Tarifa’da Jerez kapısı, Tarifa Kalesi, Şehir Arşiv binasını görecek, bir yanımıza Akdeniz'i bir yanımıza Atlas Okyanusunu alacak ve Vejer'e doğru yola çıkacağız.
Atlantik Okyanusu boyunca yapacağımız yolculukta, yüksek bir kayalık üzerine kurulu Cadiz vilayetinin en güzel kasabalarından Vejer de la Frontera karşılayacak bizi. Salvador Kilisesi, Yahudi mahallesi, Vejer Kalesi, İspanya Meydanını görecek, kasabanın güzel sokaklarında dolaşacağız. Vereceğimiz kısa bir serbest zamanın ardından, Endülüs bölgesinin sekiz şehrinden biri olan ve İspanyol'ların Amerika'ya açılan kapısı Cadiz şehrine geleceğiz.
Avrupa'nın en eski yerleşim yerlerinden olan Cadiz'de Güney Amerika'ya uygulanan kolonyalist İspanyol mimarisini tanıyacak, görkemli Cadiz Katedralini ve Meydanını, Belediye binasını, Anayasa Meydanını ve limanını gördükten sonra akşam konaklayacağımız Jerez şehrindeki otelimize geçeceğiz.
Sabah kahvaltımızın ardından mahzenleri ve atları ile ünlü Jerez’de, eski Alcazar Sarayı, Jerez Katedrali ve şehrin en yüksek noktası olan San Miguel Kilisesi ile kulesini görüyor ve Endülüs'ün başkenti Sevilla'ya doğru yola çıkıyoruz.
Günümüzdeki ismiyle Andalucia’nın başkenti, Guadal Qıvır (Vadi-i Kebir) Nehrinin kenarında kurulan ve bir dönem Amerika kıtasına giden gemilerin dönüş noktası olan Sevilla’da (İşbiliye) Nehir kenarında yer alan ve Amerika’dan gelen altınların toplandığı Altın Kule, 1929 yılında yapılan İbero - Amerikan Fuarı bölgesi ve bu bölge içinde bulunan ihtişamlı Plaza Espana, dar ve renkli sokakları ile Santa Cruz bölgesi, cami temelleri üzerine yapılan dünyanın en büyük katedrallerinden olan Sevilla Katedrali ve bu caminin minaresi üzerine inşa edilen ünlü Hiralda çan kulesi, İslam döneminden sonra yapılan ama Müslüman ustalar tarafından inşa edilen Alcazar’ı, günümüzde Sevilla Üniversitesi’nin merkez kampüsü olan eski tütün fabrikasını göreceğiz. Otelimize yerleşip akşam yemeğimizi yiyoruz. Bu gece Sevilla'dayız.
Sabah kahvaltı sonrası, Cordoba'ya (Kurtuba) doğru yola çıkıyoruz. Yolumuz üzerinde bölgenin önemli eski garnizon şehirlerinden olan, Roma, Endülüs ve Castilla Krallığı döneminde önemini korumuş Carmona'ya kısa bir ziyaret gerçekleştireceğiz.
Carmona’da, Roma dönemi kalıntıları ile beraber Cordoba kapısı, Alcazar Sarayı ve hakim olduğu vadiye doğru beldenin eşsiz manzarasını görüyor , Roma İmparatorluğu ve Endülüs Emevi Devleti dönemlerinde bölgenin başkenti olan Cordoba’ya varıyoruz.
İlk olarak Guadalquivir nehri üzerindeki tarihi Roma köprüsünün üzerinden yürüyüp, Roma kapısını geçerek kente giriş yapacağız. 2000 yıllık kentin, en görkemli yapısı, 850 adet sütun üzerinde yükselen dünyanın en büyük camilerinden Kurtuba Ulu Camii. 1100’lü yıllarda binlerce kişilik bir cemaate ev sahipliği yapan ünlü Kurtuba Camisinin tam ortasına bir Katedral inşa edilmiştir ancak görkemini, güzelliğini ve etkileyiciliğini korumakta. Eski şehrin dar sokakları, Yahudi mahallesi, bembeyaz evleri, rengarenk çiçeklerle donanmış duvarları arasında kaybolacağız. Akşam yemeği ve konaklama Cordoba’daki otelimizde.
Sabah kahvaltımızı yapıyor ve Cordoba'yı arkamızda bırakıp Baeza, Ubeda ve Jaen kasabalarını ziyaret edeceğiz.
Endülüs'ün kuzeyindeki Jaen vilayetinin uçsuz bucaksız zeytinliklerin arasında yer alan bu üç Endülüs kasabası İspanya orta çağı ve Rönesansın birbirinden etkileyici eserlerine ev sahipliği yapmakta, 2003 yılından itibaren UNESCO Dünya Mirası listesinde yer almakta ve 16. yy. İspanya'sının izlerini taşımaktadır.
İlk olarak varacağımız Baeza'da, kent meydanını, Baeza Katedrali'ni, Jabalquinto Sarayı'nı, Ortaçağ Üniversitesi binasını, Santa Maria Meydanı'nı, aslanlı çeşmeyi ve tarihi evleri göreceğiz.
Baeza'nın ardından durağımız Ubeda’da ise tarihi Yahudi mahallesi, Su Sinagogu ve eski sokaklar, Consistoriales Evi, San Pablo Kilisesi, Vela-Cobos Sarayı, San Lorenzo Kilisesi, San Nicolas Kilisesi ve tarihi Santiago Hastanesini göreceğiz.
Son olarak vilayetin merkezi Jaen'e gelip St. Catherine Kalesi ve yine UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Jane Katedralini göreceğiz. Bu özel günün sonunda yaklaşık 1 saatlik bir yolculuk sonrası Granada’ya varıyor ve otelimize yerleşiyoruz.
Kahvaltıdan sonra Granada’yı gezmeye başlıyoruz. Avrupa’daki İslam Medeniyetinin son halkası olan Granada ya da o zamanki adıyla Gırnata, Endülüs Medeniyetinin ve turumuzun en önemli duraklarından birisi. Burada ünlü El-Hamra Sarayı’nı, Cennet’ül Arifin Bahçelerini ziyaret ediyoruz. Zerafetin ve ihtişamın aynı anda nasıl bir araya geldiğini göreceğiz hem de bundan tam 700 yıl önce.
Bir başka durağımız ise El Hamra’nın karşısında bulunan El Bayzin tepesi. Dar sokakları, beyaz badanalı evleri ve tepenin en güzel yerinde inşa edilmiş olan camiyi göreceğiz, San Nicolas terasından El Hamra’yı seyredecğeiz. Medreset’ül Yusuf, İpek Pazarı, Katedral, Darro Nehrinin kenarındaki kafeler göreceğimiz diğer mekânlar arasında. Bu gece de güzeller güzeli Granada şehrindeyiz. Serbest zamanın ardından akşam yemeği için otelimize dönüyoruz.
Bugün dönüş günü ancak Endülüs'ten ayrılmadan önce Alpujarras bölgesinin bilinmeyen, küçük ama güzel kasabalarından geçerek veda edeceğiz Endülüs'e. Vaktimizin durumuna göre Frigiliana, Almunecar gibi yerleri selamlayacağız ve Malaga Havalimanına geleceğiz. Saat 18:00’deki uçağımız için Havalimanına gelişimiz ile Endülüs turumuz dimağlarımızda muhteşem ve bir o kadar da buruk anılar bırakarak sona eriyor. Türk Havayolları'nın TK1306 sefer sayılı uçağı saat 23:25'de İstanbul Havalimanına iniyor.
Seyir Defteri Turizm sitesinde yer alan başvuru formu ön kayıt niteliğindedir.
Kesin kayıt oluşabilmesi için tur ücretinin %30’unun Seyir Defteri Turizm'e ödenmesi gerekir.
Ödeme için Seyir Defteri Turizm ile irtibata geçin
Bir değerlendirme yapın